Uzun yıllardır gassallık yapan Nagihan hanım, ''Unutamadığınız bir anınız var mı?'' sorusuna ''Bir teyzeyi tabutla getirdiler. Gasilhaneye aldığımızda odayı gül kokusu sardı. O günü hiç unutmam, 11 yıllık meslek hayatımda bir daha böyle bir cenaze ile karşılaşmadım'' yanıtını verdi. Peki bu kadın nasıl bir hayat yaşadı da böylesine bir olay yaşandı.
Detayları duyduğumuzda herhalde kendimizi sorgulayacağız.
Son dönemde TRT'nin dijital platformu Tabii'de yayınlanan ve büyük ilgi gören "Gassal" dizisinin ardından, birçok belediyenin Mezarlık İşleri Müdürlüğü'nde görevli gassallar, mesleklerine dair merak edilenleri ve unutamadıkları hatıralarını paylaştı.
Öncelikle başta aktardığımız Düzce Belediyesi Gassallarının açıklaması ile başlayalım
Gassallar Nagihan’dan hanım, Gülistan hanım ve İsmail bey, mesleklerini nasıl seçtiklerinden, en zor anlarına kadar pek çok deneyimlerini paylaştı.
"BİZİM İÇİN DİNİ BİR GÖREVDİR"
"Bizim için vefat eden bir insanı yıkamak, dini bir görevdir. Mevtaya son görevimizi en iyi şekilde yerine getirmek için işimizi özenle yapıyoruz. Bu görevi Allah bize nasip ettiyse, onu en iyi şekilde icra etmek inancımızın bir gereğidir"
Zaman zaman mesleklerini paylaştıkları kişilerden olumsuz tepkiler aldıklarını ifade eden gassallar, yemeklerinin yenmemesi ya da ikramlarının reddedilmesinin kendileri için üzücü bir durum olduğunu belirttiler.
DUYGUSAL ANLAR YAŞADILAR
Gassallar, mesleklerini gönüllülük esasına dayalı olarak icra ettiklerini vurgularken, unutamadıkları bazı hatıraları paylaşırken duygusal anlar yaşadılar. Sadece cenazeleri yıkamakla kalmadıklarını, aynı zamanda cenaze yakınlarına da teselli verdiklerini belirten gassallar, "Vefat eden kişinin ruhani olarak bizim yanımızda olduğunu biliriz. Cenaze yakınları için de önemli bir rol üstleniriz, evladına annesinin ya da babasının son görevini yerine getirmesi için onu davet ederiz"
"11 YILLIK MESLEK HAYATIMDA..."
Gassallık mesleğini seçmesinin ardında tek bir sorunun etkili olduğunu belirten Nagihan hanım, "Yakınlarımdan biri vefat ettiğinde onu kim yıkayacak diye kendime sordum. Aslında bu soru beni bu mesleğe yöneltti. İmam Hatip'te okurken de bu konuda ders aldık, hocamız beni seçti. Sanıyorum bu iş benim nasibimdi.
Bir teyzeyi tabutla getirdiler. Gasilhaneye aldığımızda odayı gül kokusu sardı. O günü hiç unutmam, 11 yıllık meslek hayatımda bir daha böyle bir cenaze ile karşılaşmadım.
Bunun neden olduğunu araştırdığımızda, dini bütün ve insanları kırmamaya özen gösteren, çevresi tarafından çok sevilen sayılan, kimsenin hakkını yemeyen, insanlara yardım etmeyi seven. Kısacası herkese faydası dokunan bir insanmış. Hani derler ya, nasıl yaşarsanız öyle ölürsünüz, nasıl ölürseniz öyle dirilirsiniz diye. Olayın birebir şahidi bunu yaşadığını anlatıyor.
"BEKARKEN ETKİLENMİYORDUM"
Mesleği uzun süredir icra eden İsmail ise zamanla duyduğu hüzünlerin arttığını ifade ederek "Bu işe başladığımda bekardım, daha soğukkanlıydım ve meslek olarak bakıyordum, etkilenmiyordum. Ancak özellikle çocuk cenazeleri beni çok etkiliyor. Artık bir çocuğum olduğu için, orada kendi çocuğumu hayal ediyorum ve bu durum çok hüzünlendiriyor. Allah kimseyi çocuğunu yıkamak zorunda bırakmasın." Diyor.
Trabzon Büyükşehir Belediyesi Mezarlıklar Daire Başkanlığına bağlı gasilhanede görev yapan gassallar, Gassal dizisini izlerken duygulandıklarını, kendi hikayelerini izlediklerini anlattı.
Dizi hakkında konuşan Gassal, "Her yönüyle doğru çekilen bir dizi. Hem duygu yönüyle hem fiziksel hareketleriyle, insanlarla ilişkileriyle çok doğru hareketler yapılmış." dedi.
'Gassallık, içine girildiği zaman da çift taraflı ruhu olan bir dünya. Hem maddi hem manevi kısmında da ruhu olan, yaşanması gereken bir dünya. Soğuk bir yüzü olduğundan dolayı uzak da durulan bir şey. Ne zaman insanın başına geliyorsa böyle bir olay, insanlar o zaman gasilhaneye gidiyor, cenazeyle ilgilenen arkadaşlarla muhatap oluyor. Onlarla tanıştıktan sonraki düşünceleri değişiyor. Bunu da güzel anlatıyor dizi. Öyle gördüm oradan. Birkaç sahnesi var, gassal fırça yiyor ama içine atıyor. Fırça yemeye devam ediyor, olmayacak bir iş isteniyor, yine vatandaşa bir kötü cümle söylemeden bir şekilde işini halletmeye çalışıyor.